Assoc. Prof. Dr. İbrahim Baz, the Secretary General of
our University and the editor of the book, stated that they have added a new
one to the book series they have started about Şırnak in order to contribute to
the city we live in and to prevent the disappearance of abstract cultural and
folkloric values that are not written and said; “In order to prevent the
beauties of the city we live in from disappearing, we sometimes work with our
professors from the School of Tourism and Hotel Management until three o'clock
at night. One of the most important duties of us academicians is to contribute
to the city we live in as well as carrying universal values to the local level.
Now we have published a book called Şırnak Baston. Our next book will be about
the tribes of Şırnak.”
The General Secretary of our university and the editor
of the book, Assist. Prof. Dr. Baz continued his speech as follows; “I would
like to thank our Rector Prof. Dr. Ali Akmaz for encouraging us in the
publication of these books on behalf of our university from the beginning, and
our Assistant Director of the School of Tourism and Hotel Management, Lecturer
Nurdan Şarman, who is also from Şırnak, and our other professors carried out
field studies in these studies. Maybe some people may ask 'will there ever be a
book on cane? Yes, a book on cane has not been prepared so far. Although there
were scientific articles, there was no book work until now. The first book on
cane was published by our university. It is a common object used by people
since the first man. Even today, Asa is considered sacred.
Asanın
dilinden arif olanlar anlar.
Asasız
yola çıkılmazmış bir zamanlar.
Çünkü
asa, asaletten nasibi olan bir yol arkadaşı bilinirmiş.
Asası
olanın ardından gidilirmiş.
Asa,
yalanlar karşısında yenilmez ejderha olurmuş.
Riyânın,
kimliksiz ve kişiliksiz olanların karşısında erdem olur dururmuş.
Bir asa
sahibi gelir, vurduğunda on iki gözünden yerin pınarlar kaynarmış,
Deniz
ikiye yarılır, dağ yerinden oynarmış.
Asa,
asaletten nasibi olan bir yol gösterici bilinirmiş.
Asası
olanın ardından gidilirmiş.
Asanın
dilinden hikmet ehli olanlar anlar.
Bir ağaç
dalından öte imiş asa bir zamanlar.
Kim ki
Tur’a dikse gözlerini, hakikat bahrinden bir yol açarmış asa
Tur’un
zirvesinde hayret makamında onu bekler dururmuş Musa.
Asa imiş
Mısır’da yalan yılanları yutan,
Adem’i
insan edip, emr olunduğu gibi dimdik tutan.
Yunanda
hikmet sevgisinin kapısının anahtarı
Çin’de
asa imiş kovan şeytanları, günahkarı
Asa ile
aralanmış perdesi maveranın
Asa
yoldaşı olmuş hayat denen maceranın
İnsan
açtığında gözlerini anne asa olurmuş, yorulduğunda yaslandığı…
Sonra
ayakları, sonra aklı, sonra eşi asa olurmuş; kırıldığında dayandığı.
Hepsi bir
bir terk ettiğinde bir asa alınırmış.
Gözler
kapandığında artık asa duvara asılırmış.
Şimdi
asasız zamanlardayız
Dayanaksız,
yoldaşsız, sırdaşsız; eğri büğrü, vefasız bir andayız…
Ey asa!
Aksesuar
değil sen asaletten, hikmetten haberdar vefalı bir yoldaşsın
En zor
yollarda yalnız sen arkadaşsın.”
Lecturer Nurdan Şarman,
Assistant Director of the School of Tourism and Hotel Management, stated that
the walking stick is used by almost all elderly people in Şırnak, regardless of
men and women, and said, “We carried out this book study, thinking that such a
tool should be turned into a written source.”